İstanbul metropoliten alanının sürdürülebilir kentsel gelişmesinde “Kentsel Tarım” potansiyeli

04 Haziran 2012

Doç. Dr. Azime TEZER
İTÜ Şehir ve Bölge Planlaması Bölümü

Behice Bilgi SOLDUK
Yüksek Şehir Plancısı Van İl Afet ve Acil Durum Müdürlüğü

Kentsel tarım kavramı, sürdürülebilir kentsel gelişme politikaları içinde üretken kentsel alanların oluşturulmasına ve kendini besleyen kentlerin yaratılmasına yönelik önemli stratejilerden biridir (Kaldjian, 2005). Özellikle son yıllarda gündemde olan, hızlı ve plansız kentleşmenin beraberinde getirdiği ekonomik, ekolojik ve sosyal sorunlara karşı etkin olarak kullanılan kentsel tarım kavramı, hızla kentleşen dünyada, açlık ve yetersiz beslenmenin görüldüğü ekonomik açıdan az gelişmiş ülkeler ile; ciddi çevresel ve sosyal problemlerin yaşandığı gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerde giderek önem kazanmaktadır (UNDP, 2001).

Bu çalışmada hızlı ve plansız kentleşme baskısı altındaki metropoliten alanlarda yaşanan sosyal, ekonomik ve çevresel problemler karşısında sürdürülebilir kentsel gelişmenin sağlanmasında kentsel tarımın bir araç olarak kullanılabileceği, gerekçeleri ile birlikte ortaya konulmaya çalışılacaktır. Bu çalışmada “kentsel tarım”ın kavramsal çerçevesi ile İstanbul metropoliten alanında kentsel sürdürülebilirliğin sağlanmasında sosyal, ekonomik ve ekolojik nitelikleri göz önünde bulundurularak taşıdığı potansiyelleri değerlendirilecektir.

1- Kentsel Tarım Kavramının Kapsamı ve Gelişimi

Kentsel tarım, kentsel alanlarda önemli bir ekonomik faaliyet olarak değerlendirilmeyen ve kentsel yerleşmelerdeki baskın ekonomik faaliyetlerden ayrılan, bunların yanısıra rekreasyon alanı olarak kullanılabilen ve kentsel estetik değerlere katkı veren bir faaliyet olarak görülmektedir (UNDP, 2001). Kentlerde ve özellikle metropoliten alanlarda artan nüfus ve hızlı kentleşme baskısı altında doğal yaşam alanlarının hızla kaybedilmeye başlaması, ekosistem işlevlerinde bozulmalara, tarım topraklarının azalmasına ve benzeri gıda güvenliğini tehdit eden pek çok gelişmeye neden olmaktadır. Tüm bu gelişmeler kent sağlığının bozulmasını tetiklemektedir. Kentsel alanlarda kentin sosyal ve ekonomik kaynaklarını yeniden kullanarak, yine o kentin ihtiyacını kısmen de olsa sağlayacak gıda ürünlerini yetiştirip işlemek ve dağıtmak kentsel tarımı ifade etmektedir (Mougeot, 2000). Dolayısıyla günümüzde kentsel tarım, sürdürülebilir kentsel gelişmenin sağlanması açısından önemli bir araç olarak görülmektedir.

Uluslararası kurumlar tarafından uygulamaya yönelik tanımlamalarda, kentsel alan içindeki yeri, sosyal kakınma politakaları açısından önemi, atık ve kaynak yönetimine katkıları, tarımsal üretime yönelik yeni teknolojilerin yaygınlaştırılabilmesindeki etkin rolü, kentsel rekreasyon ve estetik değerlere katkısı öne çıkan konular arasında yer almaktadır (UNDP, 1996; OECD, 1998; RUAF, 2009; CAST, 2002; FAO, 2009).

Kentlerde gıda üretiminin aniden önem kazandığı koşullar, genellikle yaygın yoksullukla veya kırsaldan ya da ithal edilen gıdalara ulaşma olanaklarının azalmasıyla yaşanan sosyo-ekonomik sorunlara dayalı olarak ortaya çıkmaktadır. Bununla birlikte kentli nüfusun gıda üreticiliği yapmasının geleneğe ve alışkanlıklara dayalı nedenleri (Asya ve Afrika ülkeleri gibi) ya da Londra ve Havana örneklerinde olduğu gibi, düzenli olarak bu uygulamayı gerekli kılan siyasal ve ekonomik faktörler de söz konusu olabilmektedir (Nugent, 2000).

Günümüzde kentsel alanlar yoğun yerleşimlere sahip olmasına rağmen tarım konusunda büyük potansiyele sahiptir. Bu konuda UNDP (1996) tarafından yapılan çalışmada, 1980 A.B.D. nüfus sayımında, ülkedeki tarımsal üretimin, dolar olarak değerinin % 30’unun kentsel metropoliten alanlarda üretildiği tespit edilmiştir. 1990 yılına kadar bu rakam % 40’a ulaşmıştır. Aynı şekilde Berlin Belediyesi sınırları içinde halk bahçeleri için 80.000 kentli çiftçi mevcut olup, 16.000 kişi ise bu olanaktan faydalanmak için sırada beklemektedir. Singapur’da et ihtiyacının tamamı ve sebze ihtiyacının da %25’i kentsel alanlarda üretilmektedir. Dünyanın en hızlı büyüyen kentlerinden biri olan Daresselam’da 1967 yılında ailelerin % 18’i tarım ile uğraşmakta iken günümüzde bu oran % 67’ye yükselmiştir. Moskova’da da çiftçilikle ilgilenen ailelerin oranı 1970 yılında % 20 iken, bu oran bugün % 65’e yükselmiştir (Deelstra ve Girardet, 2000).

Gıda güvenliği, sağlıklı ve yeterli beslenme, ekonomik gelir sağlama, iş imkanı yaratma, boş zamanların değerlendirilmesi, sosyal bütünleşme ve rehabilitasyon, eğitim, kentsel açık alanların üretken kullanımı, kentsel katı ve sıvı atıkların işlenmesi ve geri kazanımı, ekolojik ayak izinin azaltılması, hava kalitesinin arttırılması, mikro-klimanın iyileştirilmesi, biyoçeşitliliğin korunması, çevrenin korunması gibi konular kentsel tarımın kentsel alanda bilinen en önemli etkileri arasında sayılabilir.

2- Kentsel Tarımın Bileşenleri ve Özellikleri

Kentsel tarımı sıradan bir tarımsal faaliyetten ayıran, kavramın önemli bileşenleridir. Bunlar, kentsel tarım aktörlerinin özellikleri, kentsel tarımın yapıldığı alanlar, ekonomik faaliyet türleri, gıda ve gıda dışı ürün kategorileri, üretim sistemi tipleri, ürünün hedefi ve ürün miktarıdır (Mougeot, 2000).

Kentsel tarım kapsamında yapılan üretimler çok çeşitli tarımsal ürünleri kapsamaktadır ve bu ürünler gıda ve gıda dışı ürün kategorilerini içerebilmektedir. Gıda amaçlı olarak üretilen ürünler arasında; tahıllar, köklü gıdalar, sebze-meyve üretimi, aromatik ve tıbbi otlar, her biçim ve boyutta hayvansal ürünler yer alırken; gıda-dışı ürün kategorisinde ise, genellikle süs bitkileri, yakacak odun ve sınai tarım kapsamında kullanılan ürünler yer almaktadır (Mougeot, 2000).

Kentsel tarım faaliyetinin yeri RUAF (Resource Centre for Urban Agriculture and Food Security) tarafından yapılan çalışmada; konutların çevresi (örneğin arka bahçelerde), topluluk bahçeleri, kent içerisinde kullanılmayan ya da rezerv edilmiş özel ve kamusal alanlar, yol kenarları, dere kenarları ve taşkın yatakları, su havzaları ve sulak alanlar, yüksek eğimli alanlar ve kent çevresi olarak tanımlanmıştır.

Kentsel tarımı gerçekleştiren aktörler arasında; kaynak, girdi ve hizmet sağlayıcılar, üreticiler, taşıma ve işleme işleri ile uğraşanlar, perakendeciler ve tüketiciler, teşvik ve yönetim noktalarında bulunanlar yer almaktadır. Bu aktörler hem kamu sektörüne, hem de özel sektöre yanı sıra hem resmi hem de gayri resmi ekonomiye yayılmış durumdadırlar (Mougeot, 2000). Gelişmekte ve az gelişmiş ülkelerde kentsel tarımda çalışanlar genellikle düşük gelir grubunda yer almaktadır. Kentsel tarımda çalışan düşük gelirli çiftçiler genellikle gıda ihtiyaçlarını (hane içi tüketim) karşılama ve artan ürünleri pazarlarda ya da marketlere satarak ilave gelir yaratmak amacıyla tarım yapmaktadırlar. Kentsel tarımın ölçeği, evlerde küçük ölçekli üretimden, topluluk bahçelerine, kamusal alanlardaki uygulamalardan, özelleşmiş kentsel tarım ve ağaç üretimine, küçük ölçekli balıkçılık, kümes hayvancılığı gibi uygulamalardan büyük ölçekli tarımsal işletmeciliklere kadar çok fonksiyonlu ve ölçekli uygulamalardan oluşmaktadır.

Kentsel tarım ekonomik olarak üç genel evreden oluşmaktadır. Bunlar; üretim-öncesi aşama, üretim aşaması ve üretim sonrası aşamadır. Üretim öncesi aşamada; kentsel tarımın ihtiyaç duyduğu kaynaklara (su ve toprak), girdilere (gübre, tohum, araç, v.b.) ve hizmetlere (eğitim, bilgi, v.b.) ulaşma önem kazanmaktadır. Bu aşamadan sonra yapılan üretimin amacına göre üretim sonrası ekonomik faaliyetler farklılaşmaktadır.

Kentsel tarımın bütün bu özelliklerinin yanında, kentlerdeki diğer faaliyetlerden ayıran bir diğer önemli özelliği, uygulandığı kentsel alanlarda yapılan tarımsal aktivitenin amacına, ölçeğine, faaliyet türüne, kimler tarafından, kentin hangi bölgelerinde ve nasıl bir yasal uygulama aracı ile yapıldığına bağlı olarak farklı sosyal, ekonomik, çevresel ve mekansal etkiler yaratabilmesidir. Gelişmekte olan ve az gelişmiş ülkelerdeki hızlı kentleşme ve göç hareketi, şehirlerde yeni iş ve eşit yaşam koşulları sağlanması için artan bir talep yaratmaktadır. Kentlerde yaşayan kentli yoksulların (özellikle kadın çiftçiler) ve kayıt dışı sektörde çalışanların sayısı hızla artmakta ve pek çoğu geçimlerini sürdürmek için tarımla ilgilenmektedirler.

Kentsel tarım özellikle RUAF, IDRC, FAO, UN, WB gibi uluslar arası kuruluşlar tarafından geliştirilen programlar çerçevesinde merkezi ve yerel yönetimin yanı sıra, sivil toplum kuruluşlarının işbirliği ile yapılmaktadır. Gelişmiş ülkelerde ise kentsel tarım politikalarında ekolojik ayak izini azaltma, atıkların geri dönüşümü, atık yönetimi, kentsel alanlarda yaşanan sosyal ayrışma ve rehabilitasyon, suç önleme, sağlıklı gıda tüketimi, kentsel dönüşüm, kentsel yayılmayı önleme, rekreasyon, eğitim ve biyoçeşitliliğin korunması gibi çevresel ve sosyal konular öne çıkmaktadır. Ayrıca gelişmiş ülkelerde kentsel tarım kurumsallaşmış olup, yasal düzenlemelerle ve ülke kalkınma politikaları ile güvence altına alınmıştır (Solduk, 2010).

Küresel düzeyde kentsel tarım uygulamalarının yapıldığı ülkelerin incelenmesi sonucunda elde edilen bulgular ışığında kentsel tarımı ortaya çıkaran koşulların İstanbul’un kentleşme dinamikleri ile birebir örtüşmesi nedeniyle, bu uygulamanın İstanbul’da yaygınlaştırılmasını destekleyici koşulların değerlendirilmesi önem kazanmaktadır (Tablo 1) (Solduk, 2010).  Çünkü kentsel tarımın söz konusu yönlendirici nedenler yanı sıra geliştirilebilmesi için tarımın yapılmasını kolaylaştırıcı, destekleyici koşulların da bulunması gerekmektedir.

Tablo 1. Kentsel tarımı ortaya çıkaran faktörler

Yönlendirici Nedenler Destekleyeci Koşullar
-   Yeterli, ulaşılabilir ve sağlıklı gıda ihtiyacı-   Plansız kentsel yayılmanın kontrolü-   Hızlı nüfus artışı-   İşsizlik-   Kentsel yoksulluk-   Yüksek göç oranı

-   Sosyal çatışmalar

-   Atık geri dönüşümü/azaltma/yönetimi

-   Kentsel dönüşüm gereksinimi

-   Kentsel rekreasyon alanı ihtiyacı

-   Kentsel biyoçeşitliliğin korunması

-   Suça eğilimin engellenmesi

-   Uygun toprak özellikleri-   Elverişli iklimsel ve meteorolojik koşullar-   Tarımsal arazi kullanımı-   Tarımsal üretim miktarı-   Tarımsal işgücü ve istihdam-   Sosyo-kültürel özellikler (kültürel geçmiş, v.b.)

 

 

3. İstanbul Metropoliten Alanında Kentsel Tarım Potansiyeli Üzerine Bir Değerlendirme

İstanbul, özellikle 1950’ler başlayan ve günümüze değin süren hızlı büyüme süreci içinde, yer yer planlı olmakla beraber, büyük oranda plansız yapılaşmalarla şekillenen bir kentsel gelişme süreci yaşamaktadır. Kentsel yayılma ve saçaklanma şeklinde kendini gösteren kentsel gelişme süreci, ilk etapta doğu – batı doğrultusunda lineer bir yapıda iken, 1980’lerden sonra kentin kuzeyine doðru bir eğilim göstermiþtir. Kentin kuzeye doğru gelişimi ise, Ýstanbul’un sahip olduğu orman alanları, içme suyu havzaları, su toplama havzaları ve birinci sınıf tarım alanları gibi doğal kaynakların tahrip edilmesine neden olmakta ve kentin yaşam destek sistemlerini ciddi boyutlarda tehdit eden bir gelişme eğilimi göstermektedir.

İstanbul metropoliten alanında sürdürülebilir kentsel gelişmenin sağlanması için kentsel tarımın bir araç olarak kullanılabilme potansiyeli, kentsel tarımı ortaya çıkaran yönlendirici ve destekleyici koşullar açısından değerlendirildiğinde, yüksek göç ve hızlı nüfus artışı, gelir dağılımı dengesizliği, kentsel yoksulluk, istihdam sorunları ve işsizlik, eğitim düzeyindeki yetersizlikler, kontrolsüz kentsel yayılma (alan miktarı), hava kalitesi, atık geri dönüşümü, atık azaltma veya atık yönetimi konularının yeterince etkin değerlendirilmemesi İstanbul metropoliten alanında kentsel tarımı ortaya çıkaran yönlendirici koşullar arasında sıralanabilir. Bunlara ek olarak, uygun toprak özellikleri ve nitelikli tarım arazilerinin varlığı, elverişli iklim koşulları, tarımsal faaliyetlerin mevcut faaliyetler arasında yer alması, genç nüfus profili ve istihdama katılabilecek kadın nüfusunun yaygınlığı, sosyo-kültürel nitelikler açısından göçle gelen nüfusun tarımsal faaliyetlere yatkınlığı ve sosyo-ekolojik toplumsal hafızanın korunması gerekliliği destekleyici koşullar arasında yer alabilir.

4. Sonuç ve Öneriler

Sürdürülebilir kentsel gelişme yaklaşımı çevresel, sosyal, ekonomik, mekansal ve yönetsel boyutları olan çok yönlü bir stratejidir. Çalışma kapsamında amaçlanan İstanbul metropoliten alanında sürdürülebilir bir kentsel gelişmeyi sağlamak için kentsel tarımın bir politika olarak kullanılabilme potansiyeli yapılan detaylı analizlerle ortaya çıkarılmış olup, bu analizlere göre İstanbul metropoliten alanında kentsel tarımın uygulanması durumunda, nasıl bir organizasyon ve yönetim sürecinin geliştirilmesi gerektiği açıklanmaya çalışılmıştır.

Bu çalışma kapsamında yapılan sosyal, mekansal ve çevresel analizlerin değerlendirilmesi sonucunda elde edilen kentsel tarım örnek uygulama modelinin metropoliten alanda uygulanabilmesi için yerel yönetimler başta olmak üzere, üniversiteler, sivil toplum kuruluşları ve bireylerin katılımları önem taşımaktadır. Özellikle yerel yönetimler kentsel alanda politikaların uygulanabilirliği konusunda temel bir role sahiptir. Bu noktadan hareketle, çalışma kapsamında oluşturulan kentsel tarım örnek uygulama modelinin, İstanbul metropoliten alanında sürdürülebilir kentsel gelişmeyi destekleyecek bir kentsel politika olarak ele alınması gerekmektedir. Söz konusu modelin uygulanması için aşağıdaki belirtilen konuların dikkate alınması gerekmektedir (Tablo 2):

- İBB bünyesinde “Kentsel Tarım Araştırma ve Geliştirme Müdürlüğü”nün kurulması

- Söz konusu müdürlük ve üniversitelerin işbirliği ile metropoliten alanın bütününde ayrıntılı potansiyel kentsel tarım arazi envanterinin çıkarılması,

-  Mahalle ölçeğinde sosyo-ekonomik profilin değerlendirilmesi,

- Üst ölçekli sosyo-ekonomik ve mekansal planlar ile alt ölçekli nazım ve uygulama imar planlarında kentsel tarım işlevinin planlamaya entegre edilmesi,

- Planlama disiplinin kentsel tarımı, bir kentsel politika olarak ele alması ve uygulama araçları ile entegre etmesi,

- Kentsel tarımın uygulandığı bölgelerde teknik ve maddi desteğin İBB ve ilgili belediyeler tarafından sağlanması,

- İBB ve ilçe belediyelerinde sertifikalı yada bilgilendirme amaçlı eğitim programlarının yaygınlaştırılması,

- Organik katı atıkların kompostlanarak organik gübre haline getirilmesi için gerekli altyapı ve bilinçlendirmenin yaygınlaştırılması,

- Atık yönetimi ile ilgili olarak atık suların doğal ortama deşarj edilmeden arıtıldıktan sonra sulama amaçlı kullanımı konusunda gerekli altyapının ilgili kurumlar tarafından geliştirilmesi,

- Kentsel tarımın uygulanması ve yürürlüğe girmesi için yasal araçlara yönelik gerekli çalışmaların yapılması.

Tablo 2. İstanbul metropoliten alanı kentsel tarım uygulaması öneri çerçevesi (Solduk, 2010)

Kentsel Tarım Tipolojisi

Özel Mülk Bahçeleri

Mahalle Bahçeleri/Kiralık Bahçeleri

Kamu / Özel Kurum Bahçeleri

Kent Çiftlikleri

Girdiler

Şebeke suyu, mutfak artıkları, tohum v.b.

Arıtılmış atık su, kompost atık (organik gübre), tohum, organik ilaçlar, v.b.

Şebeke suyu, mutfak artıkları, tohum, v.b.

Arıtılmış atık su, kompost atık (organik gübre), tohum, organik ilaçlar, v.b.

Üreticiler

Mülk sahibi veya kiracı.

Bağımsız kullanıcılar (göçmenler, kadınlar, işsizler, kentli yoksullar, gıda güvencesi olmayanlar, yaşlılar, engelliler, hastalar, suçlular).

Kadınlar, hastalar, hükümlüler, kimsesiz çocuklar, öğrenciler, engelliler.

Mülk sahibi bağımsız kullanıcılar ve ücretli işçiler.

Ölçek

Mülk büyüklüğüne göre değişebilir.

Mevcut alan büyüklüğüne göre değişebilir.

Kurum büyüklüğüne göre değişebilir

Üretim miktarına göre değişebilir.

Amaç

Ek gelir, sağlıklı gıda ihtiyacı, hobi amaçlı, hediyelik v.b.

Ek gelir, gıda ihtiyacı, istihdam, hobi amaçlı, rehabilitasyon, sosyalleşme, toplumsal bütünleşme, kadın işgücüne katılım, yönetişim.

İlave gelir, gıda ihtiyacı, hobi amaçlı, boş zaman değerlendirme, rehabilitasyon, sosyalleşme, eğitim, toplumsal bütünleşme, kadın işgücüne katılım.

Ticaret amaçlı.

Üretim Tipi

Sebze, meyve, süs bitkileri.

Sebze, meyve, süs bitkileri, tıbbi bitkiler

Sebze, meyve, süs bitkileri, tıbbi bitkiler.

Her türlü bitkisel ve hayvansal üretim.

Pazarlama

Hane içi tüketim, bireysel tüketim, semt pazarlarında satış amaçlı.

Hane içi tüketim, bireysel tüketim, restoran ve marketlere satış, semt pazarlarında satış.

Kurumsal tüketim, restoran ve marketlere satış, semt pazarlarında satış.

Yerel pazarlarda satış amaçlı, hane içi tüketim, ticari amaçlı.

Yönetim

Bireysel

İBB’ye bağlı  Kentsel Tarım Araştırma ve Geliştirme Müdürlüğü

İlçe birimleri

Yerel yönetimler (İBB, STK’lar, mahalle dernekleri, muhtarlıklar, üniversiteler).

Kurum yetkilileri, Yerel yönetimler (İBB, STK’lar, mahalle dernekleri, muhtarlıklar, üniversiteler).

Mülk sahipleri, özel şirketler, kamu kurumları ve kuruluşları,Yerel yönetimler (İBB, STK’lar, mahalle dernekleri, muhtarlıklar, üniversiteler).

İlçeler

Ümraniye, Ataşehir, G.Osmanpaşa, Bağcılar,  Avcılar, Eyüp, Beylikdüzü, Maltepe Başakşehir, Esenler, Sancaktepe, Sarıyer, Çekmeköy, Güngören, Sultangazi, B.Çekmece

Bağcılar, Kadıköy K.Çekmece, Pendik, Ümraniye, Sultangazi Esenler, Maltepe, Fatih Gaziosmanpaşa, Üsküdar, Bahçelievler, Sarıyer, Güngören, Sultanbeyli

Söz konusu kurumların bulunduğu her ilçede yer alabilir.

Çatalca, Silivri, Şile, Arnavutköy, Tuzla, Beykoz, Sultanbeyli ve özel mülk bahçelerinin uygulanabileceği ilçeler

Kentsel tarım uygulamalarını yönlendiren ve destekleyen faktörlerin İstanbul metropoliten alanı ölçeğinde değerlendirilmesi sonucunda, faaliyetin ölçeğine ve sosyo-ekonomik profil niteliklerine bağlı olarak, çevre ilçelerde daha büyük ölçekli kentsel tarım faaliyeltleri yapılabilecekken; hemen hemen merkez ilçelerin tümünde konut bahçelerinde ya da çatılarda küçük çaplı kentsel tarım faaliyeti söz konusu olabilir (Harita 1.). Kentsel tarım, nitelikli tarım arazilerinin rasyonel yönetiminin yanı sıra, kent yoksulu nüfusun sosyo-ekonomik yaşam kalitesi için de önemli fırsatlar taşımaktadır. İstanbul’un sosyo-ekonomik ve ekolojik niteliklerinin sürdürülebilirliğinde ve kentsel dayanıklılığının sağlanmasında, kentsel tarım politikalarının ve uygulamalarının yaygınlaşması kentsel gelişme politikaları içinde etkin olarak yerini almalıdır.

 

                                         Harita 1. İstanbul metropoliten alanı için kentsel tarım uygulama modeli öneri haritası

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 


KAYNAKLAR

Binns, T. ve Lynch, K., 1998. Feeding Africa’s growing cities into the 21st century: the potential of urban agriculture, Journal of International Development, Vol. 10, p. 777-793.

Barnard, C. H. ve Heimlich, R. E., 1992. Agricultural adaptation to urbanization: farm types in northeast metropoliten areas, Northeastern Journal of Agricultural and Resource Economics, Vol. 21 (1), p. 50-60.

Deelstra T. ve Girardet H., 2000. Urban Agriculture And Sustainable Cities, Growing Cities, Growing Food: Urban Agriculture on the Policy Agenda: A Reader on Urban Agriculture, 11-15 Ekim, DSE CTA Sida GTZ, Havana, Küba.

FAO, 1996. Urban agriculture: An Oxymoron? In: The state of food and agriculture, Rome.

Garnett, T., 2000. Urban Agriculture in London: Rethinking Our Food Economy, Growing Cities, Growing Food: Urban Agriculture on the Policy Agenda: A Reader on Urban Agriculture, 11-15 Ekim, DSE CTA Sida GTZ, Havana, Küba.

Grimm, J., 2009. Food Urbanism, Landscape Architecture and Environmental Studies, Lowa State University, Ames, USA.

İBB, 2006. 1/100.000 Ölçekli İstanbul İl Çevre Düzeni Planı Analitik ve Sentez Raporu, İstanbul

İBB, 2009. 1/100.000 Ölçekli İstanbul İl Çevre Düzeni Plan Raporu, İstanbul

İstanbul İl Çevre ve Orman Bakanlığı, 2009. İl Çevre Durum Raporu, İstanbul

İstanbul İl Tarım Müdürlüğü, 2006. İstanbul İl Tarım Master Planı, İstanbul

Kaldjian, P., 1997. Istanbul: Opportunities in urban agriculture, Arid Lands Newsletter, Vol.42, Arizona University, USA.

Lamba, D., 1993. Urban Agriculture Research in East Africa: Record, Capacities and Opportunities, Cities Feeding People Report Series, IRDC, Canada .

Mougeot, L. J. A., 2000. “Urban Agriculture: Definition, Presence, Potentials And Risks, Growing Cities, Growing Food: Urban Agriculture on the Policy Agenda: A Reader on Urban Agriculture, 11-15 Ekim, DSE CTA Sida GTZ, Havana, Küba.

Mougeot, L. J. A., 2005. Agropolis the Social, Political and Environmental Dimensions of Urban Agriculture, IRDC, Canada.

Mougeot, L. J. A., 2006. Growing Beter Cities: Urban Agriculture for Sustainable Development, IRDC, Canada.

Nasr, J. ve Smith, J., 1992. Urban agriculture for sustainable cities: using wastes and idle land and water bodies as resource, Environment and Urbanizastion, Vol. 4 (2), p. 141-152.

Nugent, R., 1997. The Signifance of Urban Agriculture, City Farmer, Canada.

Nugent, R., 2000. The Impact of Urban Agriculture on the Household and Local Economies, Growing Cities, Growing Food: Urban Agriculture on the Policy Agenda: A Reader on Urban Agriculture, 11-15 Ekim, DSE CTA Sida GTZ, Havana, Küba.

Solduk, B.B.,  2010. Sürdürülebilir Kentsel Gelişmenin Sağlanması Açısından Kentsel Tarımın Rolü, “İstanbul Metropoliten Alan” Örneği, Yüksek Lisans Tezi, İTÜ, Fen Bilimleri Enstitüsü, İstanbul.

TÜİK, 2007 – 2009. Nüfus, Demografik, İş gücü, Gelir Analizleri, Ankara.

UNDP, 1996. Urban Agriculture: Food, Jobs and Sustainable Cities, Habitat II Series, UN., First Edition.

UNDP, 2001. Urban Agriculture: Food, Jobs and Sustainable Cities, Habitat II Series, UN., Second Edition.

Mail listesine üye olun

Kaydınız alınmıştır.